Keratokonus rahatsızlığı, gözün ön bölümünde oluşan saydam tabakanın yani kornea’nın gözün en önündeki kısmın incelmesi ve ilerleyici bir şekilde öne doğru uzaması şeklinde meydana gelen hastalıktır. Genellikle kadınlarda daha sık görülen bu rahatsızlık korneanın kırma kusurları gücünü değiştirerek ağır derecede astigmat ve net görmemeye neden olur. Ayrıca kornea sivrileşmesi olarak da bilinen bu rahatsızlığın son evresinden şişme ve beyazlaşma meydana gelir. Kornea gözle temas eden bütün ışıkların kırıldığı en önemli göz tabakasıdır. Bu yüzden bu tabakada oluşan yanlış odaklanmalar görme kalitesini ciddi anlamda düşürür. Keratokonus rahatsızlığının belirtileri hastanın sürekli gözlük değiştirmesi, görme bozukluğu, alerjik bünyeye sahip olma, gözlük ile düzeltilemeyen görme azlığı, rahat okuyamama, uzaktaki cisimleri fark edememe gibi nedenlerdir. Hasta bazen göz kapaklarının üstüne baskı uyguladığında ya da göz kapaklarını çana doğru çektiğinde görmelerinin daha düzgün ve net olduğunu söylemektedir. Böyle bir durum keratokonus rahatsızlıklarında

rastlanabilir, ancak geçici bir düzelme olduğu da bilinmelidir. Bu şekilde görmeyi netleştirmek asla mümkün değildir. Keratokonus rahatsızlığı 1000 kişide bir görülen bir rahatsızlık olmasının yanı sıra bu belirtilerin meydana gelmesi durumunda hemen uzman hekime başvurulmalıdır. Aksi takdirde hastanın görme yetenekleri ileri derecede kaybolmaya kadar gidebilir. Bu durum yüzde 95 görme kayıbı demektir ve hasta 1 metre ilerisini görmekte dahi zorluk çekebilir. Buna tam körlük olarak isimlendirmesekte legal körlük de diyebiliriz. Bu hastalığı taşıyan kişilerin tedavi süreci aşamasında hastalığın daha fazla ilerlememesi için asla gözlerini kaşımamaları, ovmamaları, sert baskı yapmamaları gerekir.


Keratokonus rahatsızlığı genellikle ergenlik çağında ortaya çıkar ve çocuk yaşta erken teşhisi oldukça zordur. Bu durum geniş kapsamlı muayeneler gerektirir. Öncelerde hastalar kendilerini miyop olarak görürken yaş ilerledikçe bu durum yerini keratokonus rahatsızlığına bırakır. Hasta ise sürekli olarak gözlük değiştirmeye başlar ama gözlüğe rağmen herhangi bir iyileşme görülmez. Excimer Laser tedavisi yaptırmayı düşünen hastalarda kimi zaman tesadüfen kornea incelemesi sırasında bu hastalığın varlığına rastlanabilir. Hemen tedaviye başlanması gereken keratokonus da özel sert kontakt lensler kullanılır. Tabi bu lensler hastalığın ilerlemesini durdurmaz sadece kornea merkezinin öne doğru uzamasını engelleyerek astigmatizmayı düzeltir ve net görmeyi sağlayarak görme biraz da olsa arttırılabilir. Fakat hastalık ilerledikçe bu durumda işe yaramaz. Diğer bir tedavi yöntemi ise kornea nakli ameliyatıdır. Bu durum ise korneanın pahalı olması ve bağışlarının yetersiz kalması ile pek mümkün olmamaktadır. Kornea nakil ameliyatının olması durumunda ise bazen vücudun yüzde 15 – 20 oranında dokuyu reddetme olasılığı olduğu için son yöntem olarak tercih edilen bir tedavidir. Gelişen teknoloji ile son yıllarda oldukça rağbet gören tedavi yöntemi olan Corneal Cross Linking ile bu rahatsızlığın durdurulması mümkün olmaktadır.